bugün

entry'ler (14)

bu nasil bir sosyal devlet anlayisi

Sosyal olan her şeyden önce insanla ilgili olandır.Sosyal devlet ilkesi diye benimsenmiş ama sadece sözde var olan bir ilke vardr ki anlamı:devletin sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik hayata aktif müdahalesini gerekli ve meşru gören bir anlayıştır.Diğer bir ifadeyle sosyal devlet, herkese insan onuruna yaraşır asgarî bir hayat seviyesi sağlamayı amaçlayan bir devlet anlayışı olarak tanımlanabilir.Şimdi bir soru: sosyal bir devlet insanların sağlıkları için kullanma mecburiyetinde oldukları ilaçları karşılamama gafletine nasıl düşer?Özellikle kanser hastalarının ilaçlarının karşılamaması o insanları ölüme terketmekten başka bir şey değildir. Evet devlet sosyal hayata müdehale etmektedir ama olumsuz yönde...Eşitliği sağlamak yerine eşitsiziliği sağlar olmuştur ve sessiz kalındığı müddetçe de olacaktır.Asgari ücret vererek yaşam adı altında bi şeye mahkum ederken insanları ki aldıkları sadece kapalı bir yerde yaşamaya yeterken hatta bazen yetmezken sağlıklı beslenip sağlıklı olmalarını düşünmek kandırmacadan başka bir şey değildir.Hal bu iken yani hem sağlıklı besleyemeyip hem sağlıklı olmaları,hayatlarını idame ettirebilmeleri için gereken ilaçları karşılamıyorken bu devletin sosyal olduğunu öne sürmek şakadan başka izahı olmayan bir şeydir...

Duyarlı olun arkadaşlar...Seyirci kalmayın bir şeylere...Bahsettiğimz insan hayatı...

hayat sana teşekkür ederim

inanlımaz güzel bir şarkı...

gitmeyi istemek

Çok ilginçtir dinlenen bir şarkıda efkarlanmaktan ziyade gitmeyi istemek...


kır masayı madam Despina......
çek sediri asmanın altına....
yanında bir ince müzeyyen ablaa...
yine mi güzeliz yine mi çiçek....
Meral Okay


Tuhaf bir huzuru verirken git der alabildiğine uzaklaş...yüzünde kalan son tebessümü saklamak için kaç...

ama şimdi sus....

bir yola çık...

kaç ve kurtul...


'gitmek' fiilini hiçbir şekilde içermeyen cümlelerde bulmak zor hatta imkansızken; buluyorsan git kökünden türemiş anlamlar... kaç git beklemeden....

ihtimal ya fikrinize düşersem tutturun bir rumeli havası....
Sezen aksu

efkarlı şarkılar huzur veriyorsa ....efkarlandırmıyorsa ... sözlerin önemi kalmamışsa yani sende... konuşulmayan bir yere git özle kelimelerini... döndüğünde yetmesinler seni anlatmaya....ama şimdi....konuşma...


sus...

bir yola çık....

kaç ve kurtul....


çokça görülmüştür kendinden kaçmaya çalışanlar ama çalışırken alıkoyulanlar...başarısız olanlar...



n'olur koş..


her şey için birilerini bekleme sen göğüsle bir şeyleri....


kendini bulacağın yeri biliyorsan durma koooooooooooooooş....

haykır nefretini.. kırgınlığını...



istedğin kadar kal......ne kadar istersen.....



yeterki döndüğünde sen ol....

ben hep beklerim diyenlerine koş... sıkı bir sarıl...hisset hücrelerine kadar...

kıran kırana yaşayacağın bu hayatında hep onların .. hep kendinin ol....


Yani birazda mutlu ol...

hayata dair

Kenarına gidilen sadece ölüm değildir... Hayat,hatta her söz kenardır aslında mükemmel şeylerin mahfına hazır...

Kenarlar ciddiyet içindir ki hayatın ciddiyetsiz olmayışı burdan gelir...Hiçbir şey şaka değildir ve her şakanın üstünde bi gerçek vardr hayatta...Hatta "Hayat bir sınavdır.Neyle karşılaşacağımızı bilemeyiz." denir ya dikkati çekeceği üzere tıpkı hayat gibi sınavlar da ciddi ve beklentilerle dolu olmayan olaylardır....

george wilhelm friedrich hegel

Hegel tüm düşüncelerin ardında tarih felsefesinin olduğunu savunan bir düşünürdür.Ona göre tarih \'Tin\'in yani evrensel aklın açılımıdır.Tin tez-antitez-sentez çatışmalrından snra kendini tam anlamıyla gerçekleştirdiğinde tarihin sonu gelmiş yani insan aklı en olgun haline gelmiş demektir.Ona göre insanlık her tarihsel dönemde hakikate daha yakındır çünkü tin ilerleme kaydetmiş demektir yani bir öncekine göre daha ileri bir yerdedir insanlık.
Hegele göre tarihin sonu Tanrının yeryüzündeki biçmi olarak kabul ettiği devlete işaret eder.Tarihin sonunda modern yani özgür-eşit bireylerin oluşturduğu bir devlet ortaya çıkar.Bu da devleti yapay değil tarihsel süreç sonucu oluşan bir varlık olarak gördüğünü gösterr.O\'nun devletinde bireysel yararla ortak yarar uzlaştırılması vardır yani hem birey hem toplum vardır devletinde.
O\'na göre hiçbir düşünür kendi çağını aşamaz.Çünkü o çağın koşulları içinde düşünür çok şeyi.
Hakikatin nesnel olduğunu ve eksikliği ifade eden dünya görüşüne eşit olmadığını syler.

erkeklerden soğuma sebepleri

tartışmayı kavgaya dönüştürmesi,sesini yükseltmesi,aman sendeci tavır sergilemesi,küçük soruları kısıtlamak olarak algılayıp sorun çıkarması,şakaları algı mekanizmasında değişim yapıp yanlış yerden anlaması ve sorun etmesi,düşüncesiz olması,bencil olması,yapacak tabi düşüncesine sahip olması ki aslında hepisini içeren en önemlisi saygısız olması ya da bunu yitirmesi...

buddha bar 3

inanılmaz güzel şarkıların bulunuduğu bir albümdür...

çekil be kadın

Bazen hakikaten hak eden kadınlar olmasına rağmen kulağa pek hoş gelmeyen kabaca bi kullanımdır...iticidir...onaylanası değildir...

alkol

en iyi adamı bile yoldan çıkaran tanınmayacak bir yapıya büründüren sığınak olarak kullanılan tiksinç bir şeydir...

sigara

Streslendiğinde az ya da çok yemek yemek gibi sigara içmekte kendini cezalandırmaktır bir bakıma kimse bu açıdan düşünmemiş olsa da...Çünkü zarar verdiğini bile bile içersiniz ve ömrünüzden götürdükleriniz ya da kaliteli yaşam varken geçireceğiniz güzel zamanları hoyratça harcadğınız gözünüze gelmez...

iclal aydın

sevecen olmaya çalışırken yapmacıklığını gizleyemeyen,yapmacıklıkta gökhan özen ve esra ceyhan arasında gidip gelen şiir kıvamına getirmek için her cümleye ilginç vurgular yüklemeye çalışan bir şahsiyet

don santino corleone

T.Dili dersinden kaldığı halde ders vermeyi isteyip vergi dairesine çağrılan:)sinema tutkunu,galatasaraylı aynı zamanda okumayı çok seven O.C düşkünü muhabbet edilesi güzide bir arkadaşımızdır...

teninle konuşmak

Tek kelimeyle 'mükemmel' bir şarkı...Böyle bir hissin daha masum ve huzur veren şekilde anlatılması mümkün değildir herhalde...

ss

ss kiii iki sorusuyla sonucun asla kestirilemediği sınavlarının ilk dakikalarında sszedeleri ifadesiz gülücüklere boğan,cvpların kimse tarafından net şekilde bilinmemesinden dolayı kopya çekilemeyen ki sınav sonrasında tartışılacak bir yanı olmayan güzide sorular soran,kendisini uğraştrmamak adına isim yazıp verilesi kağıtlar sunan ya da bu kadar düşünülecek kadar çok sevilen:p
küçük dağlar benden sorulur tavrını asla bir kenara bırakmayan ama aynı zamanda tevazuyu benimseyen musıki ile ilgilenen, ney üfleyen ve tambur çalan;dini bağları çok zaman yargılayan ve uzak olduğunu düşündürürken islam konferanslarında sunum yapan;hem Radikal'de hem Zaman'da yazabilen çelişki dolu ama alanında gerçekten yetkin bir politologtur:)